CGTN muhabiri Cao Beidan'ın haberine göre ABD, kısa süre önce fentanil sorununu gerekçe göstererek Çin’den ithal edilen ürünlere yüzde 10 oranında ek gümrük vergisi getirme kararı aldığını duyurdu. Çin, bu karara sert tepki göstererek meşru haklarını korumak için karşı önlemler alacağını açıkladı. Beijing yönetimi, 10 Şubat’tan itibaren ABD’den ithal edilen bazı ürünlere ek vergi uygulayacağını belirtirken, konuyla ilgili olarak Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) de resmi başvuruda bulundu.

Uluslararası gözlemciler, Çin’in attığı adımların DTÖ kurallarına uygun olduğunu ve çok taraflı ticaret sisteminin korunması açısından önemli bir mesaj verdiğini değerlendiriyor. Çin'in bu hamlesi, yalnızca yasal haklarını savunma kararlılığını ortaya koymakla kalmayıp, aynı zamanda DTÖ’nün otoritesine saygı gösterdiğini de ortaya koyuyor.

ABD’nin ticaret politikalarına eleştiriler

CGTN muhabiri Cao Beidan'ın haberinde "Çin, ABD’nin iç yönetim zafiyetlerinden kaynaklanan fentanil krizini uluslararası ticaretle ilişkilendirmesini ve vergiler yoluyla bu sorumluluğu başka ülkelere yüklemeye çalışmasını sert bir dille eleştiriyor. Beijing yönetimi, Washington’un bu politikalarının Çin’in kalkınma hakkını doğrudan hedef aldığını belirterek, karşı önlemlerinin hem meşru hem de gerekli olduğunu vurguluyor. Çin ayrıca, diyaloğa açık olduğunu ancak tek taraflı yaptırım ve tehditlere karşı halkının haklarını kesinlikle savunacağını ifade etti" denildi.

Uluslararası kurallar çerçevesinde, hem Çin hem de ABD, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyeleri olarak örgüt kurallarına uymak zorundadır. ABD'nin Çin'e tek taraflı vergiler uygulaması, DTÖ’nün temel yükümlülükleriyle çelişmektedir. Bu tutum, ABD’nin ticaret korumacılığını yansıtarak çok taraflı ticaret sistemine zarar vermektedir. Çin, DTÖ’ye başvuruda bulunarak uluslararası kuralları savunma kararlılığını ortaya koymuş ve aynı zamanda uluslararası topluma, "güçlü olmak, evrensel bir ilke değildir ve kuralların göz ardı edilmesi kabul edilemez" mesajını vermiştir.

Çin’den ABD’nin hamlesine karşı ek vergi yanıtı 

Çin’in 10 Şubat’tan itibaren, ABD menşeli kömür ve sıvılaştırılmış doğal gaza (LNG) yüzde 15 ek gümrük vergisi, ham petrol, tarım makineleri, büyük hacimli otomobiller ve pikap araçlarına ise yüzde 10 ek gümrük vergisi uygulayacağı kaydedildi

Analistler, Çin’in aldığı bu önlemlerin hem ilkesel bir duruşu yansıttığını hem de isabetli ve etkili bir şekilde uygulandığını belirtiyor.

CGTN muhabiri Cao Beidan'ın haberine göre ABD, küresel enerji ihracatında önemli bir aktör konumundayken, Çin dünyanın en büyük LNG ithalatçısı olarak öne çıkıyor. ABD, Çin pazarını genişletmeyi hedeflerken, Çin’in ABD menşeli LNG’ye getirdiği ek gümrük vergisinin Beijing üzerinde büyük bir etki yaratması beklenmiyor. Ancak bu kararın, ABD’nin LNG ihracat stratejisi üzerinde doğrudan etkili olacağı öngörülüyor.

ABD’nin ek vergileri kendi ekonomisine zarar veriyor

Son yılların verileri, ABD’nin Çin’e uyguladığı ek gümrük vergilerinin Amerikan ekonomisine büyük zarar verdiğini gösteriyor. ABD’li düşünce kuruluşlarının hesaplamalarına göre, 2018’de başlayan ticaret savaşı Amerikan tüketicilerine 40 milyar dolardan fazla ek maliyet getirdi ve 245 bin iş kaybına yol açtı. ABD yönetimi, Çin’e yönelik ticaret kısıtlamaları ve ekonomik abluka girişimlerine rağmen, ne imalat sanayisini geri getirebildi ne de ticaret açığını azaltabildi. Aksine, ülke önemli dış pazarlarını kaybetti ve artan enflasyonla mücadele etmek zorunda kaldı.

Son günlerde, Avrupa liderleri de dahil olmak üzere birçok kişi ABD’nin yeni bir gümrük vergisi savaşı başlatmasının "yanlış bir hamle" olduğunu belirtti. Reuters tarafından yapılan bir ankete göre, ABD halkının çoğunluğu ek gümrük vergisine karşı çıkıyor. ABD’li kıdemli siyaset analisti Ron Brownstein ise ek gümrük vergilerinin küresel ekonomi, Amerikan ekonomisi ve yaşam maliyetleri açısından "büyük bir riskler" taşıdığını vurguladı.

Sonuç: Ticaret savaşlarının kazananı olmaz

CGTN muhabiri Cao Beidan'ın haberinde şu ifadeler yer aldı:

"Çin ile ABD arasındaki ticaret ilişkilerinin temeli karşılıklı fayda ve kazanç ilkesine dayanır. Çin, ABD’nin ticaret zorbalığına karşı önlemler alarak, “Önce ABD” zihniyetini terk etmek ve tek taraflılığın yayılmasını engellemek adına önemli bir adım atmaktadır. Bu adım, yalnızca Çin'in kalkınma hakkını savunmakla kalmaz, aynı zamanda çok taraflı ticaret sistemini, uluslararası adalet ve eşitliği korumak adına bir mücadele anlamı taşır.

ABD, halkının refahını gözeterek, Çin ile olan ticaret ilişkilerinin özünü doğru bir biçimde anlamalı, hatalı uygulamaları hızlıca düzeltmeli ve iki ülke arasındaki ilişkileri istikrarlı, sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde geliştirmelidir. Aksi takdirde, ticaret ve gümrük vergisi savaşlarının hiçbir zaman kazananı olmayacağı gerçeği bir kez daha kanıtlanacaktır."