Yeni Zelanda’nın eski başbakanı Jenny Shipley, Çin’in kalkınmasının modern çağın en dikkat çekici gelişmelerinden biri olduğunu belirterek, Çin’in tarihsel deneyim ve birikimlerinin diğer ülkelerle paylaşılmaya değer olduğunu söyledi.

Shipley, Mart ayında katıldığı Boao Asya Forumu Yıllık Toplantısı sırasında Çin Medya Grubu’na verdiği özel röportajda, son otuz yılda Çin’e 100’den fazla kez geldiğini ve ülkenin reform ve dışa açılma sürecine doğrudan tanıklık ettiğini aktardı.

Küresel koşulların karmaşıklaştığı bir dönemde, ülkelerin daha soğukkanlı ve akılcı politikalar izlemesi gerektiğini vurgulayan Shipley, 28 Mart’ta Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in uluslararası iş dünyası temsilcileriyle gerçekleştirdiği görüşmeye dikkat çekti. Bu konuşmanın, Çin’in dışa açılma sürecini daha da genişletme kararlılığını açıkça ortaya koyduğunu belirtti.

Shipley, Xi Jinping’in “Çin geri adım atmayacak, korkutulamayacak; aksine dünya ile birlikte kalkınmayı arzuluyor” mesajını verdiğini ifade ederek, bu açıklamanın doğrudan yabancı yatırımları teşvik edici nitelikte olduğunu vurguladı. Girişimcilerin yalnızca Çin pazarına değil, aynı zamanda çevre ülkelere ve Kuşak ve Yol İnisiyatifi kapsamındaki ekonomilere de büyük güven ve beklentiyle yaklaştığını belirtti.

Çin’in teknolojik gelişmelerdeki başarısına da değinen Shipley, ülkenin elektrikli araçlar ve yapay zekâ gibi alanlardaki yeniliklerinin, Çin’in her zaman küresel inovasyonun ön saflarında yer aldığını bir kez daha kanıtladığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Xi’nin ortaya koyduğu inisiyatiflerin günümüz dünyası için taşıdığı önemi değerlendiren Shipley, özellikle Küresel Kalkınma İnisiyatifi’nin, Çin’in kendi başarı deneyimlerini paylaşma iradesini ortaya koyduğunu, bu tür uygulanabilir önerilerin geleceğin şekillenmesinde olumlu rol oynayacağını ifade etti.

Xi Jinping’in stratejik vizyonuna hayranlık duyduğunu belirten Shipley, “Bizi düşünmeye teşvik ediyor; yalnızca kendi çıkarlarımıza odaklanmamamız, dünyadan kopmadan gelişmemiz ve gelişirken başkalarına da katkı sağlamamız gerektiğini savunuyor” dedi.

Shipley ayrıca, Konfüçyüsçülüğün yüzyıllar içinde oluşan bilgeliğinin bireysel gelişimden aile yapısına, oradan da evrensel vizyona kadar pek çok alanda ilham verdiğini vurguladı.

Son olarak, medeniyetler arası karşılıklı öğrenmenin çağımızda her zamankinden daha önemli hâle geldiğini belirten Shipley, insanların kaygı ve belirsizlik içinde olduklarında farklı kültürlerin kadim düşüncelerine başvurarak cevaplar bulabileceğini dile getirdi.