Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 32. AK Parti İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Bugün ve yarın inşallah düzenleyeceğimiz oturumlarımızda güvenlikten kalkınmaya, ekonomiden siyasete farklı başlıklarda istişareler olacak. Ülkenin, milletin ve dünyanın gündemini meşgul eden konuların yanı sıra partimiz ve geleceğimiz açısından önemli hususları da iki gün boyunca mütalaa edeceğiz.

Katılımcı tüm arkadaşlarımız samimiyet ve muhabbetin egemen olduğu demokratik bir ortamda görüşlerini sunacak, fikirlerini dile getirecek, tekliflerini paylaşacak ve inşallah böylece hakikatin ışığı doğacak. Kuruluşumuzdan itibaren işlerimiz hep ortak akılla, milletin sözüne kulak vererek, milletimize danışarak yürütüldü. Şimdiden katılımcı tüm kardeşlerime yapıcı fikirleri için teşekkür ediyorum.

Bundan tam 47 yıl önce bölücü terör örgütü ilk eylemini yaptı. Bu ilk saldırıda iki askerimizi şehit verdik. 9 sivil vatandaşımız da yaralandı. 10 bine yakın güvenlik görevlimizi terörle mücadele de şehit verdik. 50 bine yakın vatandaşımız yine terör olaylarında hayatını kaybetti.

Öncelikle şehitlerimize, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Onları unutmadık, unutmayacağız. Ay yıldızlı bayrağımız ebediyen semalarımızda özgürce dalgalanacak.

Vatan toprağını kanıyla sulayan, al yıldızlı bayrağımızı al kanlarıyla boyayan şehitlerimiz her zaman başımızın tacı olacak. 1984’teki ilk eylemden sonra terör ne yazık ki Türkiye’de her geçen gün tırmandı. O günden sonra nice hükümetler geldi, her biri terörün kökünü kazıyacağını söyledi. Ama terör ne topraklarımızda ne de üst ediğindi diğer ülkelerin topraklarında bitirilemedi. Bunda elbette devletin bazı yanlış uygulamalarının da payı vardı. Hukuk dışı mücadele yöntemleri terörü bitirmek yerine tam tersine körükledi.

Hataların bedelini hep beraber ödedik. Türkiye bu terör saldırılarıyla istikrarsız bir hale geldi. Ekonomi de 2 trilyon doları bulan bir faturayla karşılaştık. Her şeyden önemlisi terör eylemleri, ülkemizin birliğine çok ağır hasarlar verdi.

Terör örgütünün Kürt kardeşlerimizi tuzağa düşürmesini, devletten ve milletten uzaklaştırmasını önlemek için tedbirler aldık. Bütün bunlarla birlikte savunma sanayimizi geliştirdik. Sınır ötesi operasyonlarla sınırlarımızı tam kontrol altına aldık. 15 Temmuz’un ardından FETÖ’yü tüm kurumlarımızdan temizledik. Son yıllarda terör eylemlerinin önüne geçtik. İttifak ortağımız Sayın Devlet Bahçeli’nin de tarihi çağrısıyla terörsüz Türkiye projemizi gerçekleştirmek için bir dizi adım attık. Güvenlik birimlerimiz tam bir koordinasyon içinde çalıştı.

Ülkemizin önünde açılan bu fırsat penceresini değerlendirmek için çok hassas ve temkinli bir süreç yönettik. Bilindiği gibi terör örgütü, İmralı’nın da çağrısıyla kongresini topladı ve kendisini fesh ettiğini açıkladı. Dün de örgüt aldığı kararı hayata geçirdiğini özellikle de bir merasim yaparak silahlarını bıraktı. Dün itibariyle 47 yıllık terör belası inşallah sona erme sürecine girmiştir. Bugün unutmayalım yeni bir gündür. Bugün tarihte yeni bir sayfa açılmıştır. Bugün Türkiye Yüzyılı’nın kapıları ardına kadar açılmıştır.

Açıkça söylüyorum Terörsüz Türkiye projesi bir pazarlığın neticesi değildir. Onun için başından beri çok dikkatliydik, bugün daha da dikkatliyiz. Kanı durduracak, annelerin gözyaşlarını dindirecek, kardeşliği güçlendirecek her türlü girişimi yakından takip ediyoruz.

Herkes şundan emin olsun Türkiye Cumhuriyeti’nin gururunu çiğnetmeyiz. İttifak ortağımız MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ve kadrosunun milliyetçiliğini, vatanseverliğini sorgulamak takdir edersiniz ki hiç kimsenin haddi değildir. Aynı şekilde şahsımın ve Ak kadronun milliyetçiliğini, vatanseverliğini hiç kimse sorgulayamaz. Bu hiç kimsenin haddi ve hakkı değildir. Biz Türkiye’nin hayrına olmayacak hiçbir işin içinde olmadık, olmayacağız.

Terörden terör karşıtı gibi görünenler de nemalandı. Rahatsızlar çünkü ellerindeki oyuncağı kaybediyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar terör bitecek, terör istismarı da bitecek, göreceksiniz. Milletimizin bu sahte kahramanları görmesi de en büyük arzumuzdur. Türkiye kazanmıştır, milletim kazanmıştır. Türk, Kürt, Arap 86 milyon, her bir vatandaşımız kazanmıştır. Türkiye’nin her bir caddesi Al Yıldızlı bayrağımızla donatılmalıdır.

İttifak yaptığımızda medeniyetimizle, sanatımızla, ilmimizle, refah seviyemizle hiç kimse yarışamadı. Türk, Kürt, Arap eğer bir aradaysa, beraberse işte o zaman Türk vardır, Kürt vardır, Arap vardır. Ayrıştıklarında, uzaklaştıklarında ise mağlubiyet vardır, hüzün vardır. Tarih tekerrür ediyor. Bugün Türk ile Kürt aralarında engel olmadan tekrar muhabbetle kucaklaşıyor.

Muhabbet için, kardeşlik için aradaki terör engelini kaldırarak yüz yüze, gönül gönüle konuşacağız. Her meselemizi konuşarak çözeceğiz. Bu ülkenin her bir vatandaşı devlet karşısında birinci sınıf vatandaştır. Tüm farklılıklarımıza rağmen hep birlikte Türkiye’yiz. Kürt kardeşim, meselen mi var arada terör olmadan, silah olmadan oturup konuşacağız. İnanın ülkemize bereket, huzur gelecek. O huzurla geleceğe yürüyeceğiz.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) bir komisyon kuracak ve sürecin tüm ihtiyaçlarını Meclis çatısı altında konuşmaya başlayacağız. Cumhur İttifakı olarak söylüyorum ve DEM heyetiyle de birlikte bu süreci pişirerek geleceğe taşıyacağız. DEM heyeti, dün Meclis Başkanımızla görüştü. Gazi Meclisimizin sürece sunacağı güçlü katkının, yürütülen çalışmaların başarısı açısından kritik önemde olduğu kanaatindeyiz.

İşte bu süreçte rahmetli Sırrı Süreyya kardeşimizle, ardından Pervin Buldan Hanımefendiyle ve Mithat Sancar ile yine bu hafta bir araya geldik. Oturduk konuştuk. Beraber bu yürüyüş için neler yapabiliriz bunları konuştuk. Daha güzel şeyler olacak. Meclisimizin de bu hayırlı süreci desteklemesini temenni ediyoruz.

Irak ve Suriye’deki Kürt kardeşlerimizin meselesi de bizim meselemizdir. Onlarla da bu süreci konuşuyoruz ve onlar da çok mutlu. Dün atılan adımlar Irak’ta çok farklı sesler getirdi. Türkiye Büyükelçisi aynı zamanda Suriye’de toplantı yaptılar ve oradan verilen mesajlarda çok olumluydu. Orada da terör defterinin kapanacağına yürekten inanıyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), DEM ve biz en azından üçlü olarak bu yolda beraber yürüme kararı verdik. El ele verdiğimize göre Allah’ın izniyle biz bu engelleri aşarız. Türkiye Cumhuriyeti devleti eskisinden çok daha güçlü ve özgür olacaktır.

Kaynaklarımızı artık terörle mücadele için değil, kalkınma için, refah için seferber edeceğiz. Türkiye, kardeşlikle büyüyecek. Göreceksiniz, çok farklı bir Türkiye’ye en kısa zamanda kavuşacağız. Biz, bir adım atana en büyük kolaylığı sağlarız. Ama sular tersine akarsa da gereğini yaparız. Kimse tedirgin olmasın.

Silah teslimini kurulan mekanizma vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz. Şehit anaları, babaları ellerinizden öpüyorum ve diyorum ki hiç kimse şehitlerimizin aziz hatırasına leke süremez. Türkiye’yi buraya şehitlerimiz, gazilerimiz taşıdı, onlara minnettarız. Onların hatırasını asla çiğnetmeyeceğiz."