CGTN muhabiri Barış Liu, ABD’nin, Çin’e yönelik ek gümrük vergisi uygulamasının ardında yatan asıl amacın, Çin’den daha fazla kazanç elde etmek olduğunu belirterek, “Washington yönetimi, Çin'in 8 Nisan yüzde 34 oranındaki mevcut karşılıklı vergisini kaldırmaması halinde, 9 Nisan gününden itibaren yüzde 50 oranında yeni bir ek gümrük vergisi daha getireceğini açıklayarak açıkça tehditte bulundu.” dedi.

ABD’nin, önce gümrük vergilerini bir baskı aracı olarak kullandığını, ardından Çin tarafının meşru bir karşılık verdiğine dikkati çeken Barış Liu, şunları kaydetti:

“Bunun amacı ABD'yi çok taraflı ticaret sisteminin doğru yoluna geri döndürmektir. Ancak Washington yönetimi, hatalı politikalarında ısrar ederek Çin’e baskı ve şantaj uygulamaya devam etti. Çin’in bu girişimlere yanıtı ise nettir: ‘ABD’nin yanlış adımlarına karşılık vermeyi kararlılıkla sürdüreceğiz.’ ‘Bana kötülük etmezsen, ben de etmem.’ Çin öteden beri diğer ülkelere içtenlik ve saygıyla yaklaşmaktadır. Ancak Çin, baskı ve tehditleri asla kabul etmez.”

Barış Liu’nun haberine göre, Çin, 2018 yılında ABD’nin başlattığı ticaret savaşıyla birlikte çok taraflı baskılara maruz kalmasına rağmen, ekonomisinin dayanıklılığını korumayı başardı. Çin’in dış ticaretteki dost çevresi her geçen yıl daha da genişledi. Bu durum, ABD'nin uyguladığı gümrük vergisi baskılarının Çin ekonomisini sarsmakta yetersiz kaldığını ortaya koyuyor.

Veriler de bu direnci destekliyor: 2018 yılında Çin’in ASEAN ülkelerine yaptığı ihracat, toplam ihracatının yüzde 12,8’ini oluşturuyordu. Bu oran bugün yüzde 16,4’e çıktı. Benzer şekilde, “Kuşak ve Yol” girişimine katılan ülkelere yapılan ihracatın toplam içindeki payı yüzde 38,7’den yüzde 47,8’e yükseldi. Öte yandan, Çin’in ABD’ye yaptığı ihracatın toplam ihracat içindeki payı yüzde 19,2’den yüzde 14,7’ye düştü. Bu tablo, ABD’nin “gümrük vergisi silahı”nın Çin üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu gösteriyor.

Karşılaştırıldığında, ABD tarafının gümrük vergilerini artırarak şantaj yapması, kendisine daha fazla zarar verecektir. ABD’nin gümrük vergisi zorbalığını artırması, bizzat kendi ekonomisine daha fazla zarar veriyor. George Bush ABD-Çin İlişkileri Fonu Başkanı David Firestein, verdiği bir demeçte, “karşılıklı gümrük vergisi” politikasının ABD’de enflasyonu ciddi oranda artıracağını, bunun da net işsizlikte artışa, ABD Doları'nın değer kaybetmesine ve sonuç olarak bu politikanın modern ABD tarihinde ender rastlanan bir hata olarak anılmasına yol açacağını belirtti.

ABD’li çiftçiler de bu politikadan endişeli. Dış pazarlara büyük ölçüde bağımlı olan çiftçiler, "Karşılıklı gümrük vergileri bize çok yönlü darbeler indirecek" diyerek kaygılarını dile getirdi.

Yatırım devi Goldman Sachs, önümüzdeki 12 ay içinde ABD ekonomisinde resesyon riskinin yüzde 35’e çıktığını tahmin ediyor. Bu oran, önceki tahmin olan yüzde 20'nin oldukça üzerinde. Yale Üniversitesi Bütçe Laboratuvarı ise ABD'nin uyguladığı ek gümrük vergilerinin, bu yılki enflasyonu yüzde 2,3 oranında artırabileceğini belirtiyor. Bu da her ABD’li aile için ortalama 3 bin 800 dolarlık bir kayıp anlamına geliyor.

Wall Street kaynakları ise bu süreci, “ABD’nin kendi eliyle yaratacağı ekonomik bir nükleer kış” olarak tanımlıyor.

Uzun süredir yalnızca kendi çıkarlarını önceleyerek küresel düzeni şekillendirmeye çalışan ABD, bu tutumuyla tüm dünyanın çıkarlarını hiçe saymakta ve uluslararası kamuoyunun giderek sertleşen tepkisiyle karşı karşıya kalıyor.

Brezilya’daki São Paulo Devlet Üniversitesi Ekonomik ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Direktörü Marcos Cordeiro Pires, kaleme aldığı bir makalede, ABD’nin gümrük tarifelerini küresel ölçekte bir şantaj aracı olarak kullanmasının, dünya ekonomisi için en büyük istikrarsızlık ve belirsizlik kaynağı haline geldiğini vurguladı.

Yale Üniversitesi’nden ekonomist Stephen S. Roach ise, ABD’nin artık sorunları çözmek yerine sorunun bizzat kendisi haline geldiğini belirtti.

Barış Liu, ABD’den gelen baskı ne ölçüde olursa olsun, Çin’in elinde güçlü araçların bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Çin, iç işlerine odaklanmayı, istikrarlı kalkınmayı sürdürmeyi ve yüksek düzeyde dışa açılım politikasını kararlılıkla genişletmeyi sürdürecek. Çin her zaman, Çin-ABD ekonomik ve ticari ilişkilerinin temelinde karşılıklı fayda ve kazan-kazan anlayışının yattığına, ticari anlaşmazlıkların ise eşitlik temelinde diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inanmaktadır. Bununla birlikte, ABD'nin gümrük vergisi tedbirlerini daha da artırması halinde, Çin meşru ve yasal hak ve çıkarlarını korumak için gerekli tüm karşılık adımları atacaktır. Çin halkı, kışkırtmaya yanaşmamakta ama hegemonik dayatmalara da boyun eğmemektedir.”